18 Ekim 2011 Salı
11 Ekim 2011 Salı
Faydalı Linkler
CMAS http://www.cmas.org/
Dalış Tıbbı Dökümantasyonu http://http//scuba-doc.com/
Dalış Tıbbı Dökümantasyonu http://http//scuba-doc.com/
DAN Divers Alert Network http://www.daneurope.org/
Deniz Magazin Dergisi http://www.denizmagazin.com.tr/
PADI http://www.padi.com/The Undersea and Hyperbaric Medical Society (UHMS) http://membership.uhms.org/
Türkiye Sualtı Federasyonu http://www.tssf.gov.tr/
Basınç Odaları http://www.tssf.gov.tr/Default.aspx?lang=TR&type=content&page=53
Basınç Odaları http://www.tssf.gov.tr/Default.aspx?lang=TR&type=content&page=53
8 Ekim 2011 Cumartesi
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Bu bölümde dalışla ilgili sıkça sorulan sorulara cevaplarımı paylaşıyorum. Başka sorularınız varsa bana evrren@hotmail.com 'dan ulaşabilirsiniz.
1. Vurgun nedir?
Diğer adıyla dekompresyon hastalığı, dalış sırasında vücutta biriken azotun, dalıcı dalış kurallarında belirtilen süreleri ihlal edilerek çıkış yapması sonucu vücüttan atılamaması ve bu nedenle uyuşma, kaşıntı vb dolaşım sorunlarına yol açması durumudur. Tedavisi mümkün bir hastalıktır, geçicidir. Oksijen ve basınç odası seansları ile hasta tedavi edilir. Kurallara uygun dalışlar gerçekleştirildiğinde bu durumla karşılaşma ihtimali yoktur. Özellikle son yılarda yaygınlaşan kola takılan dalış bilgisayarları sayesinde dalıcı suda kalması gereken süreyi, yapması gerekeni sürekli olarak bu cihazdan takip edebilmekte, cihaz gerektiğinde uyarı sinyalleri vermektedir.
2. Dalış tehlikeli bir aktivite midir?
Dalış eğitimlerinde öğretilen kurallara uyulduğu takdirde hiçbir tehlikesi yoktur, hatta araba kullanmaktan çok daha güvenlidir. Eğitimler sırasında yoğun olarak olası acil durumlar ve çözüm yöntemleri öğretilmekte ve uygulanmaktadır.Ayrıca grup halinde dalış yapıldığı için her zaman sorun yaşayan dalıcıya yardımcı olan birileri vardır. Tabi her doğa sporunda olduğu gibi doğanın gücünün farkında olunmalı, emniyet ön planda olacak şekilde dalışlar yapılmalı, gereksiz riskler alacak davranışlardan kaçınılmalıdır.
3. Yüzme bilmeyen dalabilir mi?
Mantık olarak suya, denize alışık olmayan birinin yapay ekipmanla denizin derinliklerinde gezme isteği çelişik bir durumdur. Ekipman zaten su üstünde durmayı sağladığından yüzme bilmek şart olmasa da malzemenin çalışmadığı ya da bozulduğu acil durumlarda yüzme bilmeyen kişinin hayatı riske girecektir. Bu nedenle haklı olarak federasyon tarafından da ön koşul olarak belirtildiği üzere dalıcı yüzme bilmelidir. Yurtdışında bu kesin bir kural olmayabilir ancak benim tecrübelerimden yüzme bilmeyen, suya alışık olmayan kişiler eğitimde çok sıkıntı çekmektedirler. Bunun yerine yüzme öğrenip dalış eğitimine başlamak en sağlıklısı ve daha keyifli olacaktır.
4. Köpekbalığı dalış için tehlikeli midir?
Köpekbalığı denizlerimizde çok sık görülen bir canlı değildir, insanlardan uzakta derinlerde yaşarlar. Genelde orkinos vb büyük balıkların yaşadığı akıntılı alanlarda görülürler. Çok sık olmamakla birlikte özellikle görebilmek için yuvalarının olduğu bölgelere özel dalışlar düzenlenir. Dalıcıyı gördüğünde de yaklaşmaz.
5. Kaç metreye dalınıyor?
Sportif dalış sınırı dalış ekollerine göre 30-40m arasında değişmektedir. Türkiye'de 30mdir. Sadece derin dalış eğitimi amaçlı 42m dalışı yapılmaktadır. Zaten canlıların çoğu 20m'den daha sığ yerlerde yaşamaktadır. Ayrıca daha uzun süre suda kalabilmek için 30mden daha sığ dalışları tercih ederiz.
6. Nerelerde dalış yapılabiliyor?
Sularla çevrili bir ülkede yaşadığımız düşünülürse çok fazla yerde dalınş yapabilme inkanımız var. Dalışlar genelde önceden tespit edilmiş dalış noktalarında yapılır. Saros, Çanakkale, Ayvalık, Bodrum, Kaş en ünlü dalış bölgeleridir çok çeşitli dalışlar yapılabilmektedir. Dünyada ise denize kıyısı olan hemen heryerde dalış noktaları mevcut. En meşhuru ve bize en yakını Kızıldeniz. Dalınmak istenen bölgede bir dalış merkezine gidilerek gerekli dalış organizasyonu yapılır.
7. Herkes dalabilir mi?
14 yaşını doldurmuş dalışa engel sağlık sorunu olmayan, yüzme bilen herkes dalış yapabilir. Eğitim ve ardından bröve alındıktan sonra dünyanın her yerinde dalış yapılabilir. Dalış brövesiz sadece deneme dalışı denilen eğitmen eşliğinde maksimum 7m'e kadar dalış yapılabilir.
8. Tek başıma dalabilir miyim?
Hayır. Dalış en az 2 kişi yapılan bir aktivitedir. Yeni bröve almış kişi en az 3 yıldız bir dalıcı ile dalabilir. 2 adet 2 yıldız beraber dalabilir. Genelde dalışlar başında en az 3 yıldız dalış lideri olan 6-8 kişilik gruplar halinde her 2 dalıcı eşleştirilerek yapılır.
9. SCUBA ne demek?
Açılımı Self Contained Underwater Breathing Apparatus, kaynağı kendinden sualtı nefes alma aparatı. Yani hava kaynağı karadan değil kendi üzerinde bulunan hava alınabilen ekipman anlamına geliyor.
10. Nefesli serbest dalışla SCUBA arasındaki farklar nedir?
Bu iki dalışın insan üzerinde etkileri farklıdır. Su üstünde nefes alındığından dekompresyon serbest dalışta olmamaktadır.Ancak su bayılması tabir edilen uzun süre havasız kalmaktan kaynaklanan bilinç kaybı riski vardır. Scuba'da suda daha uzun süre kalınabiliyor, havasız kalmak gibi bir sorun yok, dalış sırasında nefes tutmadan normal nefes alınıp verilmektedir.Serbest dalış çok iyi fiziksel kondisyon isterken scubada yavaş ve rekabet koşulu olmadan hareket edildiğinden kondisyon çok önemli değil. Sualtında gezmek, canlılarla oynamak, fotoğraf çekimi için scuba daha uygun.
11.Dalışa başlamak için yaş sınırı var mı?
Evet, 14 yaş sınırı var.
12. Kışın dalınır mı?
Evet. Aslında dalış için gerekli ekipman olduğu sürece iklim, yer kısıtı çok fazla yoktur. Hatta en uç noktada buz dalışı diye adlandırılan buz tutan deniz ve göllerde yapılan bir dalış türü bulunuyor. Tabi bunun için özel ekipman ve planlama yapılıyor. Normal şartlarda iklim nedeniyle ülkemizin kuzey bölgelerinde kışları dalış pek yapılmaz ancak güney sahillerimizde iklimin elverişliliği nedeniyle yılın büyük çoğunluğunda rahatlıkla dalış yapılabiliyor. Kışa denk gelen bayramlarda Mısır Kızıldeniz 26 derece su sıcaklığı ve 23-14 derece hava sıcaklığı ile bizim için ideal dalış bölgelerinin başında geliyor. Ayrıca KKTC de iyi bir opsiyon.
13. İstanbul ve civarında dalış noktaları var mı?
Evet. Sivriada ve Yassıada'da dalış noktaları mevcut ancak görüş mesafesi çok az ve görülebilen canlı sayısı fazla değil. 20-30 yıl önce tüm dalışlar İstanbul'da yapılabiliyordu. Kirlilikle birlikte görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle İstanbul'a en yakın Ege sahili olan 3saat uzaklıktaki Saros'a gidilmeye başlandı. Şu anda da halen Saros bozulmamış doğası ve denizi ile İstanbullular için vazgeçilmez.
14.Yurtdışında dalış için ne gerekiyor?
En az 2 yıldız bröveniz olması gerekli. Ancak bröveniz yoksa eğitmen eşliğinde Max 7m deneme(discovery) dalışı yapabilirsiniz.
15. Dalış yaparken zıpkınla avcılık yapılabilir mi?
Hayır. Scuba ile avcılık yasaktır. Avcılık sporunda prensip avcı canlı ile aynı şartlarda olması gerekiyor.Scuba ile dalan dalıcının ezici üstünlüğü nedeniyle bu prensibe uymuyor.
16. Dalışlar ne kadar zaman sürüyor?
Dalış ekibindeki kişilerin hava tüketimi, tecrübe, dalınacak derinlik, akıntı koşulları, görülecek şeyler gibi kriterlere göre değişmektedir. Tecrübeli ekiple dalış genelde 30-60dk arası değişmektedir.
17. Dalıcının dalış esnasında havası biterse napıyor?
Böyle bir durumla fazla karşılaşılmıyor çünkü dalış lideri dalıcılarla dalış boyunca hava miktarı kontrolü yapıyor. Havası kritik seviyeye gelen dalıcı lidere haber veriyor ve dalış bitiriliyor. Acil durumda ise yedek hava kaynağı ile havası yeterli başka dalıcıdan hava sağlanıyor. Bu acil durumun çözümü eğitimler sırasında tüm dalıcılara detaylı öğretiliyor.
1. Vurgun nedir?
Diğer adıyla dekompresyon hastalığı, dalış sırasında vücutta biriken azotun, dalıcı dalış kurallarında belirtilen süreleri ihlal edilerek çıkış yapması sonucu vücüttan atılamaması ve bu nedenle uyuşma, kaşıntı vb dolaşım sorunlarına yol açması durumudur. Tedavisi mümkün bir hastalıktır, geçicidir. Oksijen ve basınç odası seansları ile hasta tedavi edilir. Kurallara uygun dalışlar gerçekleştirildiğinde bu durumla karşılaşma ihtimali yoktur. Özellikle son yılarda yaygınlaşan kola takılan dalış bilgisayarları sayesinde dalıcı suda kalması gereken süreyi, yapması gerekeni sürekli olarak bu cihazdan takip edebilmekte, cihaz gerektiğinde uyarı sinyalleri vermektedir.
2. Dalış tehlikeli bir aktivite midir?
Dalış eğitimlerinde öğretilen kurallara uyulduğu takdirde hiçbir tehlikesi yoktur, hatta araba kullanmaktan çok daha güvenlidir. Eğitimler sırasında yoğun olarak olası acil durumlar ve çözüm yöntemleri öğretilmekte ve uygulanmaktadır.Ayrıca grup halinde dalış yapıldığı için her zaman sorun yaşayan dalıcıya yardımcı olan birileri vardır. Tabi her doğa sporunda olduğu gibi doğanın gücünün farkında olunmalı, emniyet ön planda olacak şekilde dalışlar yapılmalı, gereksiz riskler alacak davranışlardan kaçınılmalıdır.
3. Yüzme bilmeyen dalabilir mi?
Mantık olarak suya, denize alışık olmayan birinin yapay ekipmanla denizin derinliklerinde gezme isteği çelişik bir durumdur. Ekipman zaten su üstünde durmayı sağladığından yüzme bilmek şart olmasa da malzemenin çalışmadığı ya da bozulduğu acil durumlarda yüzme bilmeyen kişinin hayatı riske girecektir. Bu nedenle haklı olarak federasyon tarafından da ön koşul olarak belirtildiği üzere dalıcı yüzme bilmelidir. Yurtdışında bu kesin bir kural olmayabilir ancak benim tecrübelerimden yüzme bilmeyen, suya alışık olmayan kişiler eğitimde çok sıkıntı çekmektedirler. Bunun yerine yüzme öğrenip dalış eğitimine başlamak en sağlıklısı ve daha keyifli olacaktır.
4. Köpekbalığı dalış için tehlikeli midir?
Köpekbalığı denizlerimizde çok sık görülen bir canlı değildir, insanlardan uzakta derinlerde yaşarlar. Genelde orkinos vb büyük balıkların yaşadığı akıntılı alanlarda görülürler. Çok sık olmamakla birlikte özellikle görebilmek için yuvalarının olduğu bölgelere özel dalışlar düzenlenir. Dalıcıyı gördüğünde de yaklaşmaz.
5. Kaç metreye dalınıyor?
Sportif dalış sınırı dalış ekollerine göre 30-40m arasında değişmektedir. Türkiye'de 30mdir. Sadece derin dalış eğitimi amaçlı 42m dalışı yapılmaktadır. Zaten canlıların çoğu 20m'den daha sığ yerlerde yaşamaktadır. Ayrıca daha uzun süre suda kalabilmek için 30mden daha sığ dalışları tercih ederiz.
6. Nerelerde dalış yapılabiliyor?
Sularla çevrili bir ülkede yaşadığımız düşünülürse çok fazla yerde dalınş yapabilme inkanımız var. Dalışlar genelde önceden tespit edilmiş dalış noktalarında yapılır. Saros, Çanakkale, Ayvalık, Bodrum, Kaş en ünlü dalış bölgeleridir çok çeşitli dalışlar yapılabilmektedir. Dünyada ise denize kıyısı olan hemen heryerde dalış noktaları mevcut. En meşhuru ve bize en yakını Kızıldeniz. Dalınmak istenen bölgede bir dalış merkezine gidilerek gerekli dalış organizasyonu yapılır.
7. Herkes dalabilir mi?
14 yaşını doldurmuş dalışa engel sağlık sorunu olmayan, yüzme bilen herkes dalış yapabilir. Eğitim ve ardından bröve alındıktan sonra dünyanın her yerinde dalış yapılabilir. Dalış brövesiz sadece deneme dalışı denilen eğitmen eşliğinde maksimum 7m'e kadar dalış yapılabilir.
8. Tek başıma dalabilir miyim?
Hayır. Dalış en az 2 kişi yapılan bir aktivitedir. Yeni bröve almış kişi en az 3 yıldız bir dalıcı ile dalabilir. 2 adet 2 yıldız beraber dalabilir. Genelde dalışlar başında en az 3 yıldız dalış lideri olan 6-8 kişilik gruplar halinde her 2 dalıcı eşleştirilerek yapılır.
9. SCUBA ne demek?
Açılımı Self Contained Underwater Breathing Apparatus, kaynağı kendinden sualtı nefes alma aparatı. Yani hava kaynağı karadan değil kendi üzerinde bulunan hava alınabilen ekipman anlamına geliyor.
10. Nefesli serbest dalışla SCUBA arasındaki farklar nedir?
Bu iki dalışın insan üzerinde etkileri farklıdır. Su üstünde nefes alındığından dekompresyon serbest dalışta olmamaktadır.Ancak su bayılması tabir edilen uzun süre havasız kalmaktan kaynaklanan bilinç kaybı riski vardır. Scuba'da suda daha uzun süre kalınabiliyor, havasız kalmak gibi bir sorun yok, dalış sırasında nefes tutmadan normal nefes alınıp verilmektedir.Serbest dalış çok iyi fiziksel kondisyon isterken scubada yavaş ve rekabet koşulu olmadan hareket edildiğinden kondisyon çok önemli değil. Sualtında gezmek, canlılarla oynamak, fotoğraf çekimi için scuba daha uygun.
11.Dalışa başlamak için yaş sınırı var mı?
Evet, 14 yaş sınırı var.
12. Kışın dalınır mı?
Evet. Aslında dalış için gerekli ekipman olduğu sürece iklim, yer kısıtı çok fazla yoktur. Hatta en uç noktada buz dalışı diye adlandırılan buz tutan deniz ve göllerde yapılan bir dalış türü bulunuyor. Tabi bunun için özel ekipman ve planlama yapılıyor. Normal şartlarda iklim nedeniyle ülkemizin kuzey bölgelerinde kışları dalış pek yapılmaz ancak güney sahillerimizde iklimin elverişliliği nedeniyle yılın büyük çoğunluğunda rahatlıkla dalış yapılabiliyor. Kışa denk gelen bayramlarda Mısır Kızıldeniz 26 derece su sıcaklığı ve 23-14 derece hava sıcaklığı ile bizim için ideal dalış bölgelerinin başında geliyor. Ayrıca KKTC de iyi bir opsiyon.
13. İstanbul ve civarında dalış noktaları var mı?
Evet. Sivriada ve Yassıada'da dalış noktaları mevcut ancak görüş mesafesi çok az ve görülebilen canlı sayısı fazla değil. 20-30 yıl önce tüm dalışlar İstanbul'da yapılabiliyordu. Kirlilikle birlikte görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle İstanbul'a en yakın Ege sahili olan 3saat uzaklıktaki Saros'a gidilmeye başlandı. Şu anda da halen Saros bozulmamış doğası ve denizi ile İstanbullular için vazgeçilmez.
14.Yurtdışında dalış için ne gerekiyor?
En az 2 yıldız bröveniz olması gerekli. Ancak bröveniz yoksa eğitmen eşliğinde Max 7m deneme(discovery) dalışı yapabilirsiniz.
15. Dalış yaparken zıpkınla avcılık yapılabilir mi?
Hayır. Scuba ile avcılık yasaktır. Avcılık sporunda prensip avcı canlı ile aynı şartlarda olması gerekiyor.Scuba ile dalan dalıcının ezici üstünlüğü nedeniyle bu prensibe uymuyor.
16. Dalışlar ne kadar zaman sürüyor?
Dalış ekibindeki kişilerin hava tüketimi, tecrübe, dalınacak derinlik, akıntı koşulları, görülecek şeyler gibi kriterlere göre değişmektedir. Tecrübeli ekiple dalış genelde 30-60dk arası değişmektedir.
17. Dalıcının dalış esnasında havası biterse napıyor?
Böyle bir durumla fazla karşılaşılmıyor çünkü dalış lideri dalıcılarla dalış boyunca hava miktarı kontrolü yapıyor. Havası kritik seviyeye gelen dalıcı lidere haber veriyor ve dalış bitiriliyor. Acil durumda ise yedek hava kaynağı ile havası yeterli başka dalıcıdan hava sağlanıyor. Bu acil durumun çözümü eğitimler sırasında tüm dalıcılara detaylı öğretiliyor.
Balıklar
Denizlerimizde pek çok farklı türde balık bulunmakla birlikte aşırı avlanma ve kirlilik nedeniyle ne yazık ki sualtında balıkları çok sık göremiyoruz. Bunun yanında son yıllarda bilinçsizce koruma altındaki canlıları da kapsacak şekilde yapılan zıpkınla avcılık da ne yazık ki artmış durumda. Bu nedenle buradaki bilgileri sadece dalıcıların scuba dalış esnasında onları daha iyi tanıyabilmesi, yaşamlarına saygı duyması için paylaşıyorum.

ORKİNOS (Thunnus thynnus)
Denizlerimizde yaşayan iri ve çok değerli bir balıktır. Uzunlukları 3-4 metre ve ağırlıkları da 100-150 kilogramdan 800 kilograma kadar olabilir. Çeşitli türleri vardır. Orkinos, sürü halinde yaşayan gezici balıklardandır. Yazın Karadeniz'e çıktıktan sonra sonbaharda Marmara'ya ve oradan da Ege'ye geçerek hemen bütün Akdeniz'i dolaşırlar. Bu gezilerinde saatte 40-60 kmetre hızla yol alabilirler. Genel olarak üst sularda yaşarlar. Mart-ağustos arasında ürerler ve yaklaşık 1 milyona yakın yumurta verirler. Yaşam süreleri, ortalama 15 yıldır. İhracat ve gıda endüstrisi yönünden ekonomik değeri çok yüksektir.İri cüssesine rağmen çok hızlı hareket edebilen, sualtında dalıcılara çok yaklaşan, meraklı, heyecan verici bir canlıdır. Yine avcıların sürekli peşinde olduğu bir balıktır. Ayrıca köpek balıklarının da favorisi olduğundan görüldüğü civarda köpek balığı olması da olasıdır.
Balık Türü: ORKiNOS
ORFOZ (Epinephelus guaza)

ORFOZ (Epinephelus guaza)
Hani türünden ve levrekle akrabadır. Ortalama 60-70 santimetreden 1-1,5 metre boy ve 30-40 kilogram ağırlığa erişebilir. Ege ve Akdeniz balığıdır. Taşlık, kumluk ve yosunlu sahil bölgelerinin 8 metreden 150 metre derinliklerine kadar yalnız yaşar. Etoburdur. İrili, ufaklı kabuklular ve yumuşakçalarla beslenir. Eti çok lezzetli olmakla beraber yaşlıları kuru ve lifli olur. Denizlerimizde az bulunmasına rağmen sualtı zıpkın avcıları tarafından türün yaşamı açısından tehlikeli bir şekilde tüketilmektedir. Sualtında eski yıllarca sık görülmekle birlikte son yıllarda sayısı iyica azaldı senede 1-2 tane gördüğümüzde sevindiğimiz, meraklı bir balık.
Balık Türü: ORFOZ
ÖRDEK BALIĞI (Labrus nüxtus)

ÖRDEK BALIĞI (Labrus nüxtus)
Boyu 40 santimetre ağırlığı 1 kilogram olabilen ve 15-17 yıl yaşayabilen, dişileriyle erkekleri arasında renk farkı olan çok güzel renkli bir lapin cinsidir. Genelde 10-100, seyrek olarak 180 metre derinlerde yaşar. Denizdeki küçük hayvanlar ve balıklarla beslenir. Üreme mevsimi nisan-ağustos arasıdır. Bu esnada çiftler halinde kaya oyuklarını yuva olarak kullanırlar. Daha sonra yumurtaları korumak için erkekleri nöbet tutar. Doğa değeriyle korunması gerekli bir balıktır.
Balık Türü: ÖRDEK BALIĞI
MÜREN (Murenea helena)

MÜREN (Murenea helena)
Merina balığı da denir. Boyları 2 metre hatta daha da fazla olabilir. Etçil ve yırtıcı bir balıktır. Ürkütüldüğü veya tahrik edildiğinde fazla saldırgan olup, çevresindeki insanlar için tehlikeli olur. Avlanmasının tehlikesi ve denizlerde az bulunuşu nedeniyle fazla ekonomik sayılmaz. Ancak, eski Roma çağlarından beri etinin çok lezzetli oluşu bilinmektedir. Bütün denizlerimizin az derinliklerinde ve kuytu yerlerde yaşar. Üremeleri, ilkbahardan başlayarak sonbahara kadar sürer. Dinazorlar döneminden kalma ürkütücü görüntüsüne rağmen sualtında görebilmeyi arzu ettiğimiz bir canlıdır. Çoğu zaman kovuğunda görülür fazla dışarıda gezmez. Fazla yaklaşmadan rahatsız edilmeden seyredildiğinde bir zararı yoktur. Ne yazık ki dalışlarımıza renk katan nadiren gördüğümüz bu canlının da zıpkıncılarca çok sık vurulduğunu görebiliyoruz.
Balık Türü: MÜREN
04 Nisan 2008 Cuma

BARBUNYA (Mullus barbatus)
Sıcak ve ılık denizlerin kumlu, çamurlu sahillerinde 300 metreye varan derinliklerinde sürüler halinde yaşar. Ortalama 12-15 santimetreden en çok 40 santimetreye kadar büyür. Suyun ısı şartlarına göre derinlerden sahile, mevsimsel göçler yapar. 10 yıl yaşayabilir. Nisan-haziran arası 15-100,000 yumurta döker. Etinin lezzeti ve bol avanılmasıyla ekonomik değeri yüksektir. Yazın Egenin kumluk kıyılarında çok sık görülmekte.
DiKENLi KIRLANGIC (Aspitriglıa cuculus)
04 Nisan 2008 Cuma

DİKENLİ KIRLANGIÇ (Aspitriglıa cuculus)
Kırlangıç ailesinin bir türüdür. Sırt ön yüzgeçlerinin sivriliği ve uzunluğu, yan taraflanndaki sert kabuklarla kırlangıçtan aynlır. Ege, Akdeniz ve Marmara'da bulunur. Karadeniz'de rastlanmaz. En çok 45 santimetre boyda olur. Denizlerimizde sayısı kırlangıçtan daha azdır. Genelde 30 metre derinlikte durgun sularda, bazen de 100-250 metre derinliğe inerek yaşar. Eti lezzetlli ve yararlıdır. Ekonomik değeri vardır.
ESKiNA (Scıana umbra)
04 Nisan 2008 Cuma

EŞKİNA (Scıana umbra)
Sıcak ve ılıman denizlerin 100-150 metre taşlık, kayalık ve mercanlı bölgelerinde yaşar. Bütün denizlerimizde bulunur. Gezgin bir balık değildir. Aynı zamanda taşbalığı ve mavruşgil balığı olarak da tanınır. Bahar sonu, yaz aylarında üreyen eşkina, 30-35 santimetre uzunluk ve 500-600 gram ağırlığa erişir. Beyaz ve çok lezzetli eti ile ekonomik değeri yüksektir.
FANGRi MERCAN (Sparus pagrus)
04 Nisan 2008 Cuma

FANGRİ MERCAN (Sparus pagrus)
Bir mercan türüdür. Ortalama 25-35, en çok 80 santimetre boyda sıcak denizlerde, Güney Ege ve Akdeniz'de yaygın bulunan kabuklular, yumuşakçalar ve küçük balıklarla beslenen etçil bir balıktır. Taşlık ve kayalıkların mağaralı oyuklarında yaşar. Üremesi bahardan ağustosa kadar sürer. Mercan ailesi içinde eti en lezzetli olanlardandır, ancak seyrek bulunduğu için ekonomik değeri bölgeseldir.
04 Nisan 2008 Cuma

HOROZBİNA (Parablennius gattorugine)
Dalgalı sahillerin taşlık, kayalık ve yosunlu bölümlerinde gizlenerek, çoğunlukla çift yaşar. Çeşitli türleri olduğu gibi tatlı sularda yaşayanları da vardır. Yaşam şartlanna göre böcekler, kurtlar ve balık yumurtalarıyla beslenir. Eti lezzetsiz, sert ve kılçıklıdır. Bu nedenle ekonomik değeri yoktur. Bahar ve yaz sürecinde erkeklerin ustaca hazırladıkları taş oyukları, midye, istridye kabukları arasına dişiler, 2,000-15,000 yumurta dökerler. Erkekler de 20-25 günlük kuluçka döneminde bazen dalgalar içinde atlıya atlıya yumurtalara bekçilik yaparlar.Yazın kumluk, taşlık Ege kıyılarında sıkça görülür.
iSKORPiT (Scorpaena porcus)
04 Nisan 2008 Cuma

İSKORPİT (Scorpaena porcus)
Yaşamı aynı aileden olan Lipsoz'un aynıdır. Farkları, iskorpitin lipsoza göre daha küçük olması (ortalama 20-30 santimetre) ve renginin koyuluğudur. İskorpitin de dikenleri lipsoz gibi çok zehirlidir. Bu nedenle yakalandığında dikkat edilmelidir. Eti lezzetli ve çok yararlıdır.
iSTAVRiT BALIGI (Trachurus trachurus)
04 Nisan 2008 Cuma

İSTAVRİT (Trachurus trachurus)
Denizlerimizde sankanat istavrit (Akdeniz) ve karagöz istavrit (Karadeniz-Marmara) olarak iki türü yaşar. Boylan karagözde 15-25 santimetre, en çok 30 santimetre, sarıkanatta ise 30-50 santimetre olur. Küçüklerine kraça denir. Gezici balıklardır. Hamsi, çaça, çamuka gibi küçük balıkların yavrulanyla beslenir. Mayıs-ağustos arası sürüler halinde ürer. Lezzetli eti, çeşitli yemekleri ve bol avlanmasıyla ekonomik değeri en yüksek balıklardandır.
KARAGÖZ (Diplodus vulgaris)
14 Eylül 2008 Pazar

KARAGÖZ (Diplodus vulgaris)
Bütün denizlerimizde, çoğunlukla Marmara ve Ege'de ılıman suların kayalıklarında yaşayan, bol bulunan ve sevilen yerli balıklarımızdandır. Sürüler halinde yaşar. Suların ısı şartlarına göre bahar aylarından ağustosa kadar üreme yapar. Çeşitli türleri sularımızda yaşar. Kuyruğu lekeli ve çizgili olanı ısparoz/ispari olarak tanınır. Lezzetli eti ve bol avlanılmasıyla ekonomik değeri yüksek bir balıktır. Bu balığın da ne yazık ki küçük büyük denmeden avlandığını görebiliyoruz.
KIRLANGIÇ (Trigüa lucema)
14 Eylül 2008 Pazar

KIRLANGIÇ (Trigüa lucema)
Ege, Akdeniz ve Marmara'nın fazla göç etmeyen, yerli balığıdır. Kısmen Karadeniz'de rastlanır. Ihk denizlerin sahil yakınlarında 5-300 metre derinliklerin diplerinde çiftler halinde yaşar. Küçüklerine derviş balığı da denir. Ortalama 25-50 santimetre olur. 80 santimetre ve 6-8 kilogram olanlarına rastlanır. 15-20 yıllık yaşamı vardır. 3 yaşırıda olgunlaşıp sahillerden uzakta üremelerini yapar. Küçük kabuklular, yumuşakçalar, deniz bitkileri ve böceklerle beslenir. Etinin lezzet ve yararıyla, her mevsimde bulunmasıyla ekonomik değeri yüksektir. Diğer Akdeniz ve Avrupa ülkelerinde de bol tüketilir.
KUM TRAKONYASI (Trachmus araneus)
14 Eylül 2008 Pazar

KUM TRAKONYASI (Trachmus araneus)
Ilık denizlerin sahil bölgelerinde 2-3 metreden 100-150 metreye varan derinliklerde yumuşak kumlar arasında ömür geçirir. Beslendiği küçük balıklar, böcek, yumuşakça ve kurtlara karşın çok süratli bir avcıdır. En fazla 50 santimetreye büyüyebilir. Dikenleri trakonya gibi zehirli ve insan için tehlikelidir. Eti lezzetli olmakla beraber tehlikesinden ötürü az avlanıldığı için ekonomik değeri yoktur. Kışı derin sularda geçirip, mart başırıdan itibaren sığlara sokulup, yaz sonuna kadar üreme yapar Yazın Ege sahillerinde sıkça görülür.
LAHOZ/GİRİDA (Epinephelus aeneus)
17 Eylül 2008 Çarşamba

LAHOZ/GİRİDA (Epinephelus aeneus)
Ege ve özellikle Akdeniz'de yaygın bulunan, boyları 1 metre olabilen bir hani türüdür. Fazla derinlere gitmeden kayalık, taşlık veya çakıllı alanlarda yaşar. Oldukça yırtıcı, etçil bir balıktır. İrili ufaklı her türlü kabuklular, omurgasızlar ve küçük balıklarla beslenir. Mayıs-haziran arasında üreme yapar. Akdeniz'in eti çok lezzetlli, şöhretli balıklarındandır. Ancak ekonomik değeri bölgeseldir. Çok nadir görülür ve zıpkıncılarca hızla tüketilen koruma altındaki balıklarımızdandır. Senede 1-2 kez görürsek şanslı hissederiz kendimizi.
LEVREK (Dicentrarhus labrax)
17 Eylül 2008 Çarşamba

LEVREK (Dicentrarhus labrax)
Denizlerimizde ve denizlerin nehirlerle karışımı acı su bölgelerinde yaşar. Hani ailesindendir. Fazla gezici olmayan levrek, yerli balıklardan sayılır. Gençken gruplar halinde, sonraları tek başırıa yaşar. Yaşam ortamı, karanlık ve kuytu yerlerdir. Bu nedenle gemi batıkları veya kaya oyuklarında yuvalanır. Yaklaşık 20 yıllık yaşamı olabilen levrek, ortalama 50-60 santimetreden 1 metre boy ve 10-12 kilogram ağırlığa erişebilir. 40 santimetreden küçüklerine ispendek denir. Küçük yavru balıklarla beslenir. Ocak-mart arasında 500,000-2,000,000 yumurta dökerek, yüksek bir üreme gösterir. Eti en lezzetli balıkların başırıda gelir. Bu nedenle de ekonomik değeri çok yüksektir.
LİPSOZ (Scorpaena scrofa)
17 Eylül 2008 Çarşamba

LİPSOZ (Scorpaena scrofa)
50-60 santimetreye ve 4-5 kilograma kadar büyüyebilen lipsoz balıkları, sıcak ve ılık denizlerimizin sahil kıyılarından 1000 metreye kadar inen derinliklerde, bitkilerle örtülü, taşlık, çakıllı ve kumlu düzeylerde yaşar. Bilhassa Marmara ve Ege'de çok rastanır. Eti çok lezzetli ve yararlıdır. Et yiyen bir balık oları lipsoz, ilkbahar aylarında ürer. Yaklaşık 3,000 yumurta döker. Dikenleri çok zehirlidir. Yazın Egede özellikle kayaların içinde çok sık görülür. Çok iyi kamufle olabildiğinden görebilmek için dikkat gerekir.
LÜFER (Pomatomus saltator)
17 Eylül 2008 Çarşamba

LÜFER (Pomatomus saltator)
Gezici balıklardan oları lüfer, Karadeniz'le Ege Denizi arasında dolaşır. Büyümesinin aşamaları içinde değişik isimler alır. Buna göre: boyları, 10 santimetreye kadar olarılar defheyaprağı, 15-18 santimetreye kadar olanlar çinakop, 18-25 santimetreye kadar olanlar sarıkanat, 28-35 santimetreye kadar olanlar lüfer, 35 santimetreden fazla olanları da kofana diye adlandırılır. Seyrek olarak kofanaların 60 santimetreyi aştığı, hatta 1 metreye ulaştığı görülmüştür. Lüfer, sonbahar-kış aylarında en lezzetli ve olgun devrini yaşar. Yaz ortalarından sonbahara kadar da kışlamaya geçerler. Ilık suların 10-200 metre derinliklerinde yaşar. Üremeleri, bahar sonu ile yaz başıdır. Kademeli olarak 60-80,000 yumurta verir. Bol verimliliği ve etinin lezzetiyle ekonomik değeri çok yüksektir
MELANURYA (Oblade melarıura)
17 Eylül 2008 Çarşamba

MELANURYA (Oblade melarıura)
Mercan ailesindendir. Marmara, Ege ve Akdeniz'in 2-3 metre sığ sularında, su yüzeyine yakınlarda, fazla göç etmeden yaşar. Diğer mercan türlerinden farklı olarak sualtı bitkileriyle beslenir. En fazla 30 santimetreye büyür. Üremesi bahar sonuna kadar sürer; yumurtalarını denize bırakır. Mikroplarıktonlarla beslenen yavrular, yaz sonunda olgunlaşır. Eti bütün mercan ailesi gibi beyaz ve lezzetlidir. Ancak az avlarııldığı ve taze tüketildiği için ekonomik değeri fazla değildir. Egede en sık gördüğümüz balıktır. Oyuncu ve akıllıdır bazen dalış gruplarını takip eder ya da çok yaklaşır. Dalışlarımızı bitirirken özellikle safety stoplarda sıkça oynadığımız bir canlı.
MERCAN (Pagellus erythnnus)
17 Eylül 2008 Çarşamba

MERCAN (Pagellus erythnnus)
Sıcak ve ılıman denizlerin en ünlü balıklarındandır. Denizlerimizde karagözle beraber büyük bir aile oluşturur. Marmara, Ege ve Akdeniz'de yaygındır. Boyları yaklaşık 20-30, en çok 70 santimetre olabilir. Etçildir. Kabuklular, yumuşakçalar ve küçük balıklarla beslenir. Denizlerin taşlık, kayalık bölgelerinde sahillere yakın yaşar. Diğer mercanlar gibi hermafrodit fiziği ile hem erkeklik, hem de dişilik karakteri göstererek bahar ayları ile ağustos arası ürer. Lezzetli eti ve her mevsimde bulunmasıyla ekonomik değeri yüksektir. Egede sık görülen canlılardan. Genelde kavuğunda saklanmış olarak görmekteyiz.
MEZGİT (Merlarıgius euxmus)
17 Eylül 2008 Çarşamba

MEZGİT (Merlarıgius euxmus)
Marmara ve Karadeniz'de bol, diğer denizlerimizde az rastlanır. Boyları 20-40 santimetre olabilir. Gelincik ve bakalyaro ile aynı türdendir. 30-40 metrenin altındaki derin sularda yaşar. Gündüzleri yüzeylere çıkarak, hamsi, sardalya gibi sürü halindeki küçük balıkları avlayarak beslenir. Bölgesel şartlara göre şubat-mayıs arasında üreme yapar. Lezzetli eti ve her mevsimde bolca avlarıılmasıyla ekonomik değeri yüksektir.
MIĞRI (Conger conger)
17 Eylül 2008 Çarşamba

MIĞRI (Conger conger)
2-3 metre boydan 50-60 kilogram erişebilen, 30 yıla kadar ömrü olan, yazın sığ suların, kışın 150 metre derinliklerin taşlık, kumlu ve çamurlu zeminlerinde yaşayan bir balıktır. Nehirlere giremez. Sert, hareketli ve yırtıcıdır. Su içinde bulduğu her canlıyı yiyebilir. Gündüzlerini yatarak geçirip, karanlıkta avlanır. İlk ve sonbahar arası 100-150 metre derinlerde, açık denize, 3-5 milyon yumurta döker. Eti lezzetli ve besin değeri çok yüksektir.Sayısı gittkça azalan dalışlarımızda gördüğümüzde sevindiğimiz balıklardan. Uzunluğu nedeniyle genelde yarıklarda yaşar. Ne yazık ki Egede eskisi kadar sık görememekteyiz.
CiPURA (Spanıs aurata)
04 Nisan 2008 Cuma

ÇİPURA (Spanıs aurata)
Ege ve Akdeniz'in bu namlı balığı, Marmara'da seyrek bulunur. Ortalama 25-35 santimetre boy ve 0.5-3 kilogram ağırlıkta, en çok 60 santimetre ve 6 kilogramda olabilir. Etçil bir balıktır. Kuvvetli çenesiyle küçük kabukluları, balıkları ve diğer hayvanları kolayca yer. Yaz devresinde sığlarda, kış aylarında da 35-40 metre derinliklerde yaşar. İki yaşırı üstündekiler daha da derinlere iner. Üremeleri ekim-aralık aylarında olur; 100-150,000 yumurta doker. Eti çok lezzetlidir. Ayrıca üretim kültürüne uygunluğu nedeniyle ekonomik değeri çok yüksektir.
Kadın Dalıcılara Özel Bilgiler
Mayo mu bikini mi?
Mayonun üzerine vücuda oturan kalın kıyafetler giydiğimizden mayo bikiniye nazaran hareketi kısıtlıyor. Bu nedenle ben bikini veya tankini tavsiye ediyorum.
Saçlar
Dalışta özellikle uzun saç problemdir.Mümkün olduğunca saçı kıskaç ve lastik tokalarla sabitlemek gerekir. Ben genelde saçımı örüyorum, bandana da saçların öne gelmesini önleyen bir çözüm. Dalış öncesi saça saç kremi sürerseniz dalış sonrasında saç dolaşması sorunu yaşamazsınız. Dalış malzemecilerinde satılan maske kayışına takılan neopren de maskenin saçı yolmasını engelliyor, tavsiye ederim.
Dalış Malzemesi
Çoğu dalış malzemesi unisex olmakla birlikte son yıllarda kadınlara özel de ürünler üretilmeye başlandı. Kadın anatomisine uygun elbise, bc, regülatör ürünleri bulunmaktadır. Bence en önemlilerden biri olan palet için henüz kadınlara özel üretim yok ancak daha az güç sarfetmeyi gerektiren Viper model(ortası yarık) paletleri tavsiye ederim.
Regl dönemi
Regl döneminde de dalış yapılabilir.Suda akıntı durduğu için herhangibir sıkıntı olmuyor. Bugüne kadar bir olumsuzluk duymamış olmama rağmen basınç altında komplikasyonlara neden olabilir düşüncesi ile tamponla dalışı tavsiye etmiyorum. Bir de dalış kazalarında yapılan incelemede büyük oranda, regl iken doğum kontrol hapı alan kazazedelerin dekomprasyon olduğu tespit edilmiş. Doğumkontrol alınıyorsa regl döneminde fazla derin ve uzun dalış yapmamak en garantisi. Küçük bir olasılık olsa da bu dönemde köpekbalığı vb vahşi canlıların bulunduğu dalış noktalarına dalmamakta fayda var. :)
Hamilelik dönemi
Kanıtlanmış bilimsel bir sonuç olmamakla birlikte tıp uzmanlarında hamilelik döneminde dalış yapılmaması gerektiği yönünde ortak bir kanaat bulunmakta. Gerekçe olarak anne karnındaki bebek ciğerlerindeki kabarcıkları yetişkin gibi filtre edemeyeceği, embrio aşamasında ise 1 hücre bile zarar görse bebeğin tüm gelişimine zarar verebileceği belirtiliyor. Özetle bu dönemde dalınmaması tavsiye olunur...
Emzirme dönemi
Yapılan araştırmalarda anne sütünün dalıştan etkilenmediği tespit edilmiş. Az miktar nitrojen sütte bulunacak olsa da bunun bebeğe geçme riskinin olmadığı belirtiliyor. Yani emzirme döneminde dalışın sakıncası yok.
Göğüs protezleri
Bu konuda yapılan araştırma ve sonuçları mevcut. Saline protezlerde hacim değişimi silikonlara göre daha az çünkü nitrojen saline içinde daha az çözünüyor. Silikonda ise hacim değişimi daha fazla gözlenmiş ancak proteze ve etrafındakı dokuya zarar verme olasılığı pek yok deniyor. Ancak sudan ağır olduğu için buna uygun ağırlık ayarlaması yapılması öneriliyor. Ayrıca protezde patlama riskini azaltmak için göğüsü sıkıştıran BC kullanılmaması tavsiye ediliyor.
NOT: Buradaki bilimsel bilgiler DAN websitesindeki bilgilere ve tecrübelere dayanarak hazırlanmıştır.
Mayonun üzerine vücuda oturan kalın kıyafetler giydiğimizden mayo bikiniye nazaran hareketi kısıtlıyor. Bu nedenle ben bikini veya tankini tavsiye ediyorum.
Saçlar
Dalışta özellikle uzun saç problemdir.Mümkün olduğunca saçı kıskaç ve lastik tokalarla sabitlemek gerekir. Ben genelde saçımı örüyorum, bandana da saçların öne gelmesini önleyen bir çözüm. Dalış öncesi saça saç kremi sürerseniz dalış sonrasında saç dolaşması sorunu yaşamazsınız. Dalış malzemecilerinde satılan maske kayışına takılan neopren de maskenin saçı yolmasını engelliyor, tavsiye ederim.
Dalış Malzemesi
Çoğu dalış malzemesi unisex olmakla birlikte son yıllarda kadınlara özel de ürünler üretilmeye başlandı. Kadın anatomisine uygun elbise, bc, regülatör ürünleri bulunmaktadır. Bence en önemlilerden biri olan palet için henüz kadınlara özel üretim yok ancak daha az güç sarfetmeyi gerektiren Viper model(ortası yarık) paletleri tavsiye ederim.
Regl dönemi
Regl döneminde de dalış yapılabilir.Suda akıntı durduğu için herhangibir sıkıntı olmuyor. Bugüne kadar bir olumsuzluk duymamış olmama rağmen basınç altında komplikasyonlara neden olabilir düşüncesi ile tamponla dalışı tavsiye etmiyorum. Bir de dalış kazalarında yapılan incelemede büyük oranda, regl iken doğum kontrol hapı alan kazazedelerin dekomprasyon olduğu tespit edilmiş. Doğumkontrol alınıyorsa regl döneminde fazla derin ve uzun dalış yapmamak en garantisi. Küçük bir olasılık olsa da bu dönemde köpekbalığı vb vahşi canlıların bulunduğu dalış noktalarına dalmamakta fayda var. :)
Hamilelik dönemi
Kanıtlanmış bilimsel bir sonuç olmamakla birlikte tıp uzmanlarında hamilelik döneminde dalış yapılmaması gerektiği yönünde ortak bir kanaat bulunmakta. Gerekçe olarak anne karnındaki bebek ciğerlerindeki kabarcıkları yetişkin gibi filtre edemeyeceği, embrio aşamasında ise 1 hücre bile zarar görse bebeğin tüm gelişimine zarar verebileceği belirtiliyor. Özetle bu dönemde dalınmaması tavsiye olunur...
Emzirme dönemi
Yapılan araştırmalarda anne sütünün dalıştan etkilenmediği tespit edilmiş. Az miktar nitrojen sütte bulunacak olsa da bunun bebeğe geçme riskinin olmadığı belirtiliyor. Yani emzirme döneminde dalışın sakıncası yok.
Göğüs protezleri
Bu konuda yapılan araştırma ve sonuçları mevcut. Saline protezlerde hacim değişimi silikonlara göre daha az çünkü nitrojen saline içinde daha az çözünüyor. Silikonda ise hacim değişimi daha fazla gözlenmiş ancak proteze ve etrafındakı dokuya zarar verme olasılığı pek yok deniyor. Ancak sudan ağır olduğu için buna uygun ağırlık ayarlaması yapılması öneriliyor. Ayrıca protezde patlama riskini azaltmak için göğüsü sıkıştıran BC kullanılmaması tavsiye ediliyor.
NOT: Buradaki bilimsel bilgiler DAN websitesindeki bilgilere ve tecrübelere dayanarak hazırlanmıştır.
Kısaca Scuba
Yüksek basınçlı hava ile doldurulmuş tüpteki gazı soluyarak, yüzeye bağımlı olmaksızın yapılan aletli dalıştır. Self Contained Underwater Breathing Apparatus kelimelerinin baş harflerinden oluşmuştur.
İnsanlar çok eski çağlardan beri değişik aparatlar kullanarak su altında daha uzun süreler kalmayı denemiştir.Tarihi kalıntılardan M.Ö. 500 yıllarına kadar uzandığı bilinmektedir.
Ancak dalışta en büyük devrim 1943'te Fransız kaşif Jacques-Yves Cousteau'nun geliştirdiği regülatör sayesinde olmuştur. Cousteau'nun "su ciğeri" adını verdiği yüksek basınçlı bir tüp ve tek kademeli regülatörden oluşan aparat, insanın yüzeye hiçbir bağımlılık duymadan hayal bile edemeyeceği derinliklere inip uzun süreler kalabilmesine olanak sağlamıştır.
İnsanlar çok eski çağlardan beri değişik aparatlar kullanarak su altında daha uzun süreler kalmayı denemiştir.Tarihi kalıntılardan M.Ö. 500 yıllarına kadar uzandığı bilinmektedir.
Ancak dalışta en büyük devrim 1943'te Fransız kaşif Jacques-Yves Cousteau'nun geliştirdiği regülatör sayesinde olmuştur. Cousteau'nun "su ciğeri" adını verdiği yüksek basınçlı bir tüp ve tek kademeli regülatörden oluşan aparat, insanın yüzeye hiçbir bağımlılık duymadan hayal bile edemeyeceği derinliklere inip uzun süreler kalabilmesine olanak sağlamıştır.
Yeni Başlayanlara Öneriler
Bu yazıda tecrübelerime dayanarak scubaya yeni başlayacaklara faydalı olabileceğini düşündüğüm başlamadan öncesi, eğitim esnası ve eğitim sonrası için tavsiyelerimi paylaşıyorum.
Scuba eğitimleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için Scuba Eğitimi sayfasına bakınız. Sualtıyla ilgili aklınıza takılan sorular için SSS sayfasına bakabilirsiniz.
Eğitime başlamadan önce dikkat edilmesi gerekenler:
1. İyi, güvenilir bir dalış okulu bulun. Dalış okulunun TSSF(Sualtı federasyonu) 'na kayıtlı olması gerekli. (Federasyon sayfasından kontrol edilebilir.) Ama en güveniliri scuba konusunda tecrübeli birinden okul adı tavsiyesi almaktır.
2. Okulun hangi kuruluşun brövesini/dalıcı belgesini kurs sonunda size vereceğini öğrenin. (CMAS, PADI vs) Bu arada bu bröveler tüm dünyada geçerli olmakla birlikte Türkiyede sadece CMAS tanınmaktadır, Türkiye içinde dalış okulları size dalış yaptırmayabilir, o nedenle sorun yaşamamak için CMAS almanızı tavsiye ederim. Daha ayrıntılı bilgi için Scuba Eğitimi sayfasına bakınız.
3. Eğitimi verecek kişilerin eğitmen olduğundan emin olun. Bazı dalış okullarında eğitmen olmayan kişilerin eğitim verdiğini görüyoruz.
4. Dalışa engel bir rahatsızlığınız olmadığından emin olun. Dalıcılara özel check up yapan pekçok poliklinik ve devlet hastanesi mevcut. Özellikle kulak, sinüs, kalp, solunum sistemini kontrol ettirmekte fayda var.
5. Snorkel yapın. Dalışa başlamadan önce snorkelle sualtını yüzeyden seyretmiş olmak sualtına alışmanın ilk adımıdır. Daha önce yapılmadıysa mutlaka yapılmalıdır, tecrübelerimden gördüğüm scubaya alışma süresini kısaltmaktadır
Eğitim sırasında dikkat edilmesi gerekenler:
1. Teorik eğitim bilgilerini yazılı olarak saklayın. İlk bröve eğitimi en kapsamlı scuba eğitimidir bundan sonraki seviyeler hep bu bilginin üzerine inşa edilir. Tüm dalış hayatınızda bu bilgiler lazım olacaktır. Söz uçar yazı kalır deyimi burada da geçerli, özellikle dalışa yeni başladığınız birkaç sene bu bilgiler güvenliğiniz ve farklı dalış merkezleriyle uyumunuz için de önemli olacak. Dalışlar genelde yazın yapıldığından araya giren kış dönemlerinde öğrenilenlerin çoğu ne yazık ki uçup gidiyor.
2. Pratik eğitimlerde öğretilenleri iyi öğrenin. Pratik eğitimde öğrendikleriniz dalış hayatınız boyunca lazım olacak her türlü sualtı becerisini size kazandırmayı hedefler. Sephiye(yüzerlik) ayarlaması, maske tahliye, regulatör bulma vb iyi öğrenilmelidir.
3. Suya giriş ve çıkış şekillerini iyi öğrenin. Bu kadar öğrenecek şey varken suya giriş çıkış şekilleri genelde eğitimlerde fazla üzerinde durulmaz ancak çok karşılaşıyoruz, dalışlara başlandığında, özellikle hava şartları sertse bu bilgi büyük önem taşır. Eğitim sırasında denenmese de zodiaktan, tekneden, kıyıdan suya giriş çıkış prosedürleri öğrenilmelidir.
4. Kendinizi zorlamayın. Scuba fiziksel olduğundan daha fazla psikolojik terbiye gerektiren bir aktivitedir. Sualtında iletişimin sınırlı olması, aletle nefes alıp verme, yer çekimi yokluğu gibi alışmamız gereken fiziksel şartlar özellikle öğrenme aşamasında psikolojik problemlere; isteksizlik, korku, kızgınlık vs'e yol açabilir. Burundan nefes almayı kontrol edememek, regülatörden yeterli hava alamamak gibi sıkıntılar bunun göstergesidir. Bu durum geçicidir, eğitmen size teklif etmese de eğitimin verimli olması için pratik eğitime 1-2 saat, geriliminiz daha fazla ise 1-2 gün ara verilmesini isteyebilirsiniz.
Bröveyi aldınız artık dalışlara başladınız, bu süreçte dikkat edilmesi gerekenler:
1. Mümkünse eğitim aldığınız kişilerle dalın. Bröve aldıktan sonra yapılan ilk 10-20 dalışta halen öğreneceğiniz şeyler olacak. Güvenliğiniz ve rahat dalışınız için sizin dalışınızı önceden bilen kişilerle dalmanızda fayda var. Böylece dalışta gerektiğinde size müdahale edebilecek tecrübeli kişiler olduğundan emin olursunuz hem de takıldığınız noktaları su üstünde eğitmeninize rahatlıkla sorabilirsiniz.
2. Sorun, dinleyin, eleştiri isteyin. Dalış ortamı paylaşımcı bir topluluktur, çekinmeyin tecrübeli dalıcılara, eğitmenlere öğrenmek istediğiniz herşeyi sorun. Anlatılan tecrübelere kulak verin. Beraber daldığınız kişilere dalışınızın nasıl olduğunu sorun, eksiklerinizi öğrenmeniz daha sonra kendinizi geliştirebilmeniz için önemli.
3. İniş, yüzerlik, palet vuruş, hava tüketiminizi geliştirin. Kişiye göre bunlardan biri veya hepsi ilk dalışlarda sorun olabilir. İlk dalışlarda normaldir ancak ilerleyen dalışlarda beraber daldığınız ekiple uyum içinde olabilmeniz için bu sorunların azalması ve ortadan kalkması beklenir. Bunların hiçbiri kalıcı sorun değildir sadece bazı tekniklerin uygulanması gerekir. Süreklilik arzeden sorunlarda mutlaka eğitmenlere danışıp bu konuda ne yapabileceğinizi sorun.
4. Sualtına saygılı olun. Eğitimde öğretildiği gibi sualtından birşey çıkarmak, canlı öldürmek yasaktır. Her ne kadar ülkemizde bunun kontrolü çok olmasa da scuba dalıcının sualtını bütünüyle koruyucu olması beklenir.Bilindiği gibi sualtımız zaten kirlilik ve aşırı avlanmadan yok oluyor, bırakalım bari avcılara yakalanmadan yaşayabilen yaşasın. Bazı yabancı ülkelerde bu tip durumlarda hapis ve para cezası uygulanabilmektedir. Tüm dalış noktalarında palet vururken etrafa çarpmamaya, mercanlara yakın geçerken dokunmamaya özen gösterilmesi gerekir.
5. Dalış kurallarına uyun. Beraber daldığınız grubu, buddynizi sıkıntıya sokacak davranışlardan kaçının. Dalış kuralları bellidir gruptan ayrı gezme, habersiz çıkış yapma, gruptan derine inme vb davranışlar riskli ve hoş değildir.
6. Malzeme almadan önce tanıyın. Malzeme uzun seneler kullanılacağı ve ucuz olmadığı için doğru seçim büyük önem taşır.Eğitim ve dalışlar esnasında kiralayarak kullandığınız ve suda rahat ettiğiniz malzemelerin özelliklerine dikkat edin. Magazalara gittiğinizde bu tecrübe size çok yardımcı olacaktır. Unutmayın karada rahat olan malzeme suda rahatsız olabilir.
Scuba eğitimleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için Scuba Eğitimi sayfasına bakınız. Sualtıyla ilgili aklınıza takılan sorular için SSS sayfasına bakabilirsiniz.
Eğitime başlamadan önce dikkat edilmesi gerekenler:
1. İyi, güvenilir bir dalış okulu bulun. Dalış okulunun TSSF(Sualtı federasyonu) 'na kayıtlı olması gerekli. (Federasyon sayfasından kontrol edilebilir.) Ama en güveniliri scuba konusunda tecrübeli birinden okul adı tavsiyesi almaktır.
2. Okulun hangi kuruluşun brövesini/dalıcı belgesini kurs sonunda size vereceğini öğrenin. (CMAS, PADI vs) Bu arada bu bröveler tüm dünyada geçerli olmakla birlikte Türkiyede sadece CMAS tanınmaktadır, Türkiye içinde dalış okulları size dalış yaptırmayabilir, o nedenle sorun yaşamamak için CMAS almanızı tavsiye ederim. Daha ayrıntılı bilgi için Scuba Eğitimi sayfasına bakınız.
3. Eğitimi verecek kişilerin eğitmen olduğundan emin olun. Bazı dalış okullarında eğitmen olmayan kişilerin eğitim verdiğini görüyoruz.
4. Dalışa engel bir rahatsızlığınız olmadığından emin olun. Dalıcılara özel check up yapan pekçok poliklinik ve devlet hastanesi mevcut. Özellikle kulak, sinüs, kalp, solunum sistemini kontrol ettirmekte fayda var.
5. Snorkel yapın. Dalışa başlamadan önce snorkelle sualtını yüzeyden seyretmiş olmak sualtına alışmanın ilk adımıdır. Daha önce yapılmadıysa mutlaka yapılmalıdır, tecrübelerimden gördüğüm scubaya alışma süresini kısaltmaktadır
Eğitim sırasında dikkat edilmesi gerekenler:
1. Teorik eğitim bilgilerini yazılı olarak saklayın. İlk bröve eğitimi en kapsamlı scuba eğitimidir bundan sonraki seviyeler hep bu bilginin üzerine inşa edilir. Tüm dalış hayatınızda bu bilgiler lazım olacaktır. Söz uçar yazı kalır deyimi burada da geçerli, özellikle dalışa yeni başladığınız birkaç sene bu bilgiler güvenliğiniz ve farklı dalış merkezleriyle uyumunuz için de önemli olacak. Dalışlar genelde yazın yapıldığından araya giren kış dönemlerinde öğrenilenlerin çoğu ne yazık ki uçup gidiyor.
2. Pratik eğitimlerde öğretilenleri iyi öğrenin. Pratik eğitimde öğrendikleriniz dalış hayatınız boyunca lazım olacak her türlü sualtı becerisini size kazandırmayı hedefler. Sephiye(yüzerlik) ayarlaması, maske tahliye, regulatör bulma vb iyi öğrenilmelidir.
3. Suya giriş ve çıkış şekillerini iyi öğrenin. Bu kadar öğrenecek şey varken suya giriş çıkış şekilleri genelde eğitimlerde fazla üzerinde durulmaz ancak çok karşılaşıyoruz, dalışlara başlandığında, özellikle hava şartları sertse bu bilgi büyük önem taşır. Eğitim sırasında denenmese de zodiaktan, tekneden, kıyıdan suya giriş çıkış prosedürleri öğrenilmelidir.
4. Kendinizi zorlamayın. Scuba fiziksel olduğundan daha fazla psikolojik terbiye gerektiren bir aktivitedir. Sualtında iletişimin sınırlı olması, aletle nefes alıp verme, yer çekimi yokluğu gibi alışmamız gereken fiziksel şartlar özellikle öğrenme aşamasında psikolojik problemlere; isteksizlik, korku, kızgınlık vs'e yol açabilir. Burundan nefes almayı kontrol edememek, regülatörden yeterli hava alamamak gibi sıkıntılar bunun göstergesidir. Bu durum geçicidir, eğitmen size teklif etmese de eğitimin verimli olması için pratik eğitime 1-2 saat, geriliminiz daha fazla ise 1-2 gün ara verilmesini isteyebilirsiniz.
Bröveyi aldınız artık dalışlara başladınız, bu süreçte dikkat edilmesi gerekenler:
1. Mümkünse eğitim aldığınız kişilerle dalın. Bröve aldıktan sonra yapılan ilk 10-20 dalışta halen öğreneceğiniz şeyler olacak. Güvenliğiniz ve rahat dalışınız için sizin dalışınızı önceden bilen kişilerle dalmanızda fayda var. Böylece dalışta gerektiğinde size müdahale edebilecek tecrübeli kişiler olduğundan emin olursunuz hem de takıldığınız noktaları su üstünde eğitmeninize rahatlıkla sorabilirsiniz.
2. Sorun, dinleyin, eleştiri isteyin. Dalış ortamı paylaşımcı bir topluluktur, çekinmeyin tecrübeli dalıcılara, eğitmenlere öğrenmek istediğiniz herşeyi sorun. Anlatılan tecrübelere kulak verin. Beraber daldığınız kişilere dalışınızın nasıl olduğunu sorun, eksiklerinizi öğrenmeniz daha sonra kendinizi geliştirebilmeniz için önemli.
3. İniş, yüzerlik, palet vuruş, hava tüketiminizi geliştirin. Kişiye göre bunlardan biri veya hepsi ilk dalışlarda sorun olabilir. İlk dalışlarda normaldir ancak ilerleyen dalışlarda beraber daldığınız ekiple uyum içinde olabilmeniz için bu sorunların azalması ve ortadan kalkması beklenir. Bunların hiçbiri kalıcı sorun değildir sadece bazı tekniklerin uygulanması gerekir. Süreklilik arzeden sorunlarda mutlaka eğitmenlere danışıp bu konuda ne yapabileceğinizi sorun.
4. Sualtına saygılı olun. Eğitimde öğretildiği gibi sualtından birşey çıkarmak, canlı öldürmek yasaktır. Her ne kadar ülkemizde bunun kontrolü çok olmasa da scuba dalıcının sualtını bütünüyle koruyucu olması beklenir.Bilindiği gibi sualtımız zaten kirlilik ve aşırı avlanmadan yok oluyor, bırakalım bari avcılara yakalanmadan yaşayabilen yaşasın. Bazı yabancı ülkelerde bu tip durumlarda hapis ve para cezası uygulanabilmektedir. Tüm dalış noktalarında palet vururken etrafa çarpmamaya, mercanlara yakın geçerken dokunmamaya özen gösterilmesi gerekir.
5. Dalış kurallarına uyun. Beraber daldığınız grubu, buddynizi sıkıntıya sokacak davranışlardan kaçının. Dalış kuralları bellidir gruptan ayrı gezme, habersiz çıkış yapma, gruptan derine inme vb davranışlar riskli ve hoş değildir.
6. Malzeme almadan önce tanıyın. Malzeme uzun seneler kullanılacağı ve ucuz olmadığı için doğru seçim büyük önem taşır.Eğitim ve dalışlar esnasında kiralayarak kullandığınız ve suda rahat ettiğiniz malzemelerin özelliklerine dikkat edin. Magazalara gittiğinizde bu tecrübe size çok yardımcı olacaktır. Unutmayın karada rahat olan malzeme suda rahatsız olabilir.
4 Ekim 2011 Salı
Dalış Noktaları
Favorilerim
1. Thistlegorm batığı (Kızıldeniz)
2. Shark and Yolanda Reef (Kızıldeniz)
3. Kanyon (Kaş)
4. Bebek kayalıkları(Saros)
5. Kömür (Saros)
6. Flying fish (Kaş)
7. Minnoş (Saros)
5. Kömür (Saros)
6. Flying fish (Kaş)
7. Minnoş (Saros)
Türkiye'nin meşhur dalış noktaları
- İstanbul
- Yassı ada
- Sivriada
- Saros
- Bebek kayalıkları
- Despot
- Minnoş
- Kömür
- Minare
- Cennet
- Cehennem
- Tünel
- Göbek taşı
- Asker taşı
- Çanakkale
- Lundi batığı
- Majestik batığı (izine tabi)
- Kaş
- Flying Fish
- Kanyon
- Güvercin adası
- Neptun reef
- Besmi reef
- Bodrum
- Büyük resif
- Küçük resif
- Kargı adası
- Bubble cave(Delikli Mağara)
- Dakota Uçak
- SG115 Batık
- Pınar 1 Batık
- Ayvalık
- Deli Mehmet
- Ezer bey
- Kerbela
- Tokmaklar
- Kızıldeniz(Mısır)
- Malezya
- Sipadan
- Capetown
- Avustralya
- Tayland
- Filipinler
- Maldivler
- Meksika
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)